25 Nisan 2017 Salı

Resim

Birkaç resim ayrıldı
Yağla boya kayrıldı
Fırçadan gümüş rengi
Sırça giymiş bir çengi
Ve güvercin tüfengi
Bitirmek için cengi
Fırtınayla barıştı
Karanlıkla yarıştı
Çok eski bir ahengi
Destan bir pelesengi
Atarak kanadından
Kanadından aktı kan
Lakin dinmedi tufan
Alnından akan bir san
Bataklıkla karıştı
Eski bir yakarıştı
Bir kurbağa bağırdı
Bir adam çok sağırdı
Bağlanarak zamana
Kulağındaki kana
Atlayan bir denizci
Ve de garip bir izci
Boğulmadı dağlarda
Ve ipekten ağlarda
Unutulmuş öğrenci
Sahipsiz bir dilenci
Girdiler bir ormana
Yemyeşil bir harmana
Harmandaki hamakta
Zincirlenmiş ayakta
Nur yüzlü genç bir peri
Suretindeki deri
Altındaki çınarın
Yarım kesik bir narın
Kırmızı sedasını
Çınarın vedasını
Bağırarak toprağa
Anlattı bir orağa
Ekin titredi ama
Bu oynanan son dama
Fakat bitmedi daha
Yanmadı henüz vaha
Ve uçmadı balıklar
Küçük kalabalıklar
Ah ne kadar kaçaklar
Saçaklardaki aklar
Kurşun sesi bir bakır
Saatler takır takır
İşliyor peşin sıra
Kabuğu kıra kıra
Birkaç çivi çakarak
Yaprakları yakarak
Eskimiş demirlerin
Demirden emirlerin
Paslarından bir tarak
Ve bir çekiç batarak
Taşırır denizleri
Ağırtarak dizleri
Su tırmandı ovaya
Boşanarak kovaya
Yelkensiz bir kadırga
Yok oldu dalga dalga
Anlaşıldı o anda
Kül rengi bir samanda
Bataklıktaki handa
Bir senfoni başlamış
Yosunları haşlamış
Sazlıkları bağlamış
Güzel peri ağlamış
Ağlama güzel peri
Dinlemeden seheri
Dokunma uzaklara
Bilinmez tuzaklara
Vakit haraç verilir
Bir pencere serilir
Pencerenin içinde
Terkedilmiş bir inde
Fotoğraflar asılır
Tahtalara basılır
Kaçar artık kurbağa
Peri koşar bir bağa
Bataklık kavrulunca
Rüzgarlar savrulunca
Çınar ihtişamlanır
Bir resim tamamlanır…