16 Kasım 2019 Cumartesi

Kurban

avluyu yoldan ayıran duvarın ardından
uzatmıştım kafamı parmaklarımın ucunda.
bir anda yere düşürülen etrafı sarılmış hayvan
müsebbibi zelzelenin hissettim duvarda.
tekbir sesleri yükselirken hep bir ağızdan
donakalmıştım bende ne ses vardı ne seda.

aniden göz göze geldik yatık hayvanla
başına geçirilmiş çuval sıyrılmış biraz
korku bulaştı gözlerinden gözlerime
tam boğazımda düğümlendi tutuk bir itiraz.
o sırada dayadı boğazına bıçağı kasap şuayip abi
sanki kalbimle senkron attı hayvanın kalbi.
nedendir bilmem birden  oldu diller lal,
hayvanın boğazında belirdi kırmızı bir hilal.

artık bakmak istemiyordum
bir an kaybettim şuurumu düştüm yoldan tarafa
artçı bir zelzeleydi olan
hayvanın zelzelesinden sonra.
ve bir yandan hayvanın canhıraş sesi,
bir yandan benim sesim.
annem haykırıyordu avludan
‘’İsmail! İsmail oğlum neredesin?’’


Not: Kurban şiiri, Rize Sosyal Bilimler Lisesi'nde yayımlanan Erdem Dergisi'nin Eylül 2019 sayısında da bulunmaktadır.