21 Eylül 2015 Pazartesi

Sevgili

 Yürüyorsun. Hava soğuk; kar var. Kırmızı bir redingot var üzerinde. Başında ise krem rengi bir cloche şapka. Kabarık siyah eteğin de gözden kaçmıyor. Güzelliğin dikkat çekiyor doğrusu...

 Kaldırımdasın. Yorgun gözüküyorsun ama yinede eksik değil o güzel yüzündeki gülümseme. Ne de olsa seni mutsuzluğa teşvik edecek bir neden yok . Olsa bile aldırmazsın . İşte bu huyunu çok seviyorum. Aslına bakarsan sevmediğim bir huyun yok. Nedenini bilmiyorum inan. Seni iyi tanımıyor olabilirim ve yahut seni mükemmel biri olarak kodlamışımdır beynime. Ne önemi var ki bunların. Önemli olan senin varlığın. Varlığın çok işlevsel açıkçası. Varlığın karşısında yokluk denen o korkutucu canavarı bütün varlığın; titriyor dizleri üstünde çaresizce. Böyle bir gardiyan işte varlık için varlığın.

 Aklımda muhafaza edilmez bir yerin var. Hep daha ileriye gidiyorsun. Bu iyi bir şey sanırım. Değerleniyorsun daha ilerilere gittikçe. Mutlu ediyor beni bu. Umarım senide ediyordur. Sen hep daha fazlası gibisin. Bir türlü sana bir kimlik çizemiyorum. Düşündükçe de o bilinmezlik giderek çoğalıyor. Fakat bu beni biraz olsun tedirgin etmiyor. Bilakis yaşama şevkimi arttırıyor. İçimi adı konulmaz bir huzur kaplıyor. Sarhoş oluyorum...

 Yaşamak güzel şey. Varlığını bilmek güzel şey.

  Yürüyorsun. Bir türlü uzanamıyorum sana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder